PARFÜM DEĞİL GÜVEN KOKMALI
İnsanların birbirlerine olan karşılıklı sadakatlerine güven adı
verilmekte. İki ya da daha çok insan arasında oluşan bu bağ birbirlerine olan
inançlarının göstergesidir. Kimi durumlarda bu taraflardan birinin hüsranı ile
sonuçlansa da hayatta karşımıza çıkan her türlü kötülükte sığındığımız insanlar
gerçekten güvendiğimiz insanlar olmakta.
Çocukluğumda büyüklerimin köydeki ahali ile birbirlerine sadakatle
bağlandıklarını, birbirlerine her gün ziyaretlerde bulunmaları, birbirlerine
ne pahasına olursa olsun güvenmeleri beni çok mutlu ederdi. Belki herkes zengin
değildi ama insanlar ''GÜVEN'' kokuyordu. Herkes eşyalarını birbirine emanet
edebilir gözleri arkada kalmazdı. Örneğin; Cuma namazına giden esnafın kapıyı
kilitlemesine gerek yoktu. Çünkü güven duygusunun olduğu bu ortamda kişilerin korkacağı bir durum söz konusu olamazdı.
Günümüzde ise bu ''GÜVEN'' kokan insanlar bu dünyadan göçüp gittiler ve
yerlerine mutsuz, birbirine güvenmeyen bir toplum meydana geldi. Böyle bir toplumda, hayatın monotonlaştığı ,psikolojik sıkıntılar yaşayan bireylerin artması gözardı edilemez. Birbirlerinden ümidi olmayan, en yakınına güvenmemeyi öğrenen
ve hatta ''BU DEVİRDE BABAMA BİLE GÜVENMEM'' diyen bireyler haline geldiğimiz geldiğimiz için utanır oldum.
Bu
acınacak halimizden kurtulmak için ;
İlköğretimden
başlamak üzere yüksek öğretime kadar geçen süreçte gençlerimizin eğitim
açısından da güven duygusunu alacak şekilde eğitimden geçmeleri gerekir.
Bireyin yetenek, değer, bilgi birikimi ve davranışları ile ortaya çıkacak
kişilik yapısı kendisine güven duyulmasında önemli birer etkendir.
Özellikle
ilköğretimde, öğretmenlerimize düşen görevlerin başında, öğrencilerine güven
duyduklarını değişik fırsatlarla kendilerine hissettirmeleri gelmektedir. Bir
eşya emanet ederken, ödev verirken, sınavlara hazırlanırken öğrencilerine
güvenen öğretmen, öğrencilerinin kişilik yapısının gelişmesinde büyük katkıda
bulunmuş demektir.
BIRAKIN PAHALI PARFÜMLERİ BİR KENARA,İNSAN İLK ÖNCE GÜVEN KOKMALI.
0 yorum:
Yorum yap..