Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.
Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli.
Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu!
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu!
Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler.
Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden,
Birçok seneler geçti; dönen yok seferinden.
Her toplumun kültürü, eğitimi, gelenek ve göreneklerinin yanısıra kendine has yemekleri de vardır. Bu, o toplumun coğrafi özelliklerine göre veya çağa göre değişmektedir.”
Yaşantısıyla, örf ve âdetleriyle güzel bir mozaik oluşturan Türk toplumunun yemek kültüründe, Osmanlı’dan günümüze kadar çeşitli değişikliklerin yaşandığı belirtildi. Konu hakkında görüştüğümüz yetkilier bu değişikliklerin sanayinin ve teknolojinin gelişmesinden kaynaklandığını belirttiler.
Mutfak Dostları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Ergun Köknar ZAMAN’'a yaptığı açıklamada yeme içme adabının insanın yaşama tarzıyla ve gelişen teknolojiye göre değiştiğini kaydederek, “ Yemek adabı külltüre ve yaşayış biçime göre değişmektedir. Osmanlılar zamanındaki yemek kültürü ile şimdiki yemek kültürümüz arasında dağlar kadar fark vardır” dedi
Şehir hayatı; her gün binlerce insanın içine girdiği ve çoğunlukla iş,eğitim vb. konular yüzünden geçiş yaptıkları hayat türüdür. Köy hayatından farklı olarak şehir hayatı; iş geleceği, eğitim ve sosyal ihtiyaçlar bakımından daha gelişmiş olup bu tür olanlarda gelişim sağlamış ve kişilerin ihtiyaçlarına yeterlilik sağlayabilecek durumdadır.
Fakat bazı konularda köy hayatının da şehir hayatına göre olumlu yönlerini görmek mümkündür. Bunlarda ilk olarak çocuk gelişimi olarak alabiliriz. Okul yaşına gelmemiş bir çocuğun doğa sevgisi, hayvan sevgisi ve bir çok konuda doğayla iç içe büyümeleri için köy hayatının olumlu yeri olduğu herkesçe bilinmektedir. İkinci olarak yenilen besinlerdeki tazelik ve hormon bakımından köy hayatı yaşayan insanların bu konuda daha şanslı olduklarını söyleyebiliriz. İstatistiklerde şunu gösteriyor ki köyde yaşayıp doğal(Organik) beslenen bir kişinin şehir insanına nazaran daha uzun süre yaşıyor.
İnsanların birbirlerine olan karşılıklı sadakatlerine güven adı
verilmekte. İki ya da daha çok insan arasında oluşan bu bağ birbirlerine olan
inançlarının göstergesidir. Kimi durumlarda bu taraflardan birinin hüsranı ile
sonuçlansa da hayatta karşımıza çıkan her türlü kötülükte sığındığımız insanlar
gerçekten güvendiğimiz insanlar olmakta.
Aynı kandan aynı candan birlikte el ele vererek her sıkıntıyı aşanlar değil midir karındaş.Arkanda hep onun desteğini hissetmek, sadece iyi gününde değil, kötü gününde değil midir yanında olan. Gerektiğinde elindeki bir ekmeği bölüşüp paylaşmak .Bir anne babanın her şeyidir çocuklar.Her ailenin de isteğidir çocuklarının birbirlerine bağlı kalıp, ömür boyu sırt sırta vermeleri...
Trafikte araç kullanırken sürücülerin uyması gereken kurallar vardır.Bunlar aşırı hızdan kaçınma,saygı,tedbir alma,ehliyet kemerinin takılı olması,alkollü araç kullanılmaması vb. gibi kurallardır.Bu kurallar hem trafiğin düzenli bir şekilde işlemesine hem de kaza oranlarının en aza indirilmesini sağlayacaktır.
Günümüzde araç kullanan sürücüler trafikte iken yüksek ses müzik açarak insanları rahatsız etmekte.Hatta bazıları trafikteki diğer sürücülerin hayatlarını düşünmemeksizin alkollü araç kullarak trafik terörü estirmektedir.Bu yüzden yılda 4 bin insanımız canından oluyor.Bir insan hayatının ne kadar önemli olduğunu,düşmanı dahi olsa o kişiye zarar vermemeyi öğreten atalarımızın belki de şuan kemiklerini sızlatmaktadır.
Her ebeveyn günümüzde çocuğunun el bebek gül bebek büyütme gayreti içindedir.Saçının bir teline zarar gelmesini istemez.İstediklerini hep karşılamak ister.Fakat bu durumun aşırıya kaçması nedeniyle çocuklar da bir disiplinsizlik ortaya çıkmakta ve söz dinlememe , itaatsizlik gibi bir davranışlar ortaya çıkarmaktadır.Bu duruma müdahale konusunda geç kalınırsa bir daha bu davranışları o çocukta yok etmek mümkün olmayabilir.
